Konuya ilişkin UMED tarafından yapılan yazılı açıklama şöyle:

15 Temmuz FETÖ darbe ve işgal girişimini millet ile püskürten medyadır.

Medya, süreçte iyi bir sınav vermiş, milletle beraber darbe girişimini bertaraf etmiş, işgale yeltenen teröristleri durdurmuştur.

Yine medyamız, 27 gün süren süpürme operasyonuna tam destek vermiştir.

Ancak son süreçte özellikle 28 Şubat medyasının yeniden karanlık bir sahne de figüranlık rolü alarak, algı operasyonları denediğine tanıklık ediyoruz.  Söz konusu medyanın bilinçli ve sistematik olarak temel ilkelerden saparak, illegal yapılara koltuk değneği olduğunu gözlemliyoruz.

Uyarıyoruz!

Medya organları illegal örgütlerin güçlerini kanıtlamak ve moral üstünlük sağlamak için kullandıkları mecra haline dönüşmemelidir. Medya, devam eden darbe soruşturmalarını ve kanlı darbe/işgal girişimini kara propaganda yöntemiyle sulandırma ve hedef saptırma eğilimi içerisine girmemelidir.

Hatırlatıyoruz!

İçinden geçtiğimiz kritik süreci manipülasyon ve dezenformasyon ile zehirlemeye; Fetullahçı Terör Örgütü'ne yönelik verilen mücadeleyi sulandırmaya, medyanın hakkı yoktur. Bilinçli bir şekilde tersten propaganda yöntemiyle hedef saptırmak; vesayet, kayıt dışı siyaset ve teröre örtülü destek vermektir.

Gazetecilerin işi istihbaratçılık oynamak değildir. Gazetecilik gizem değil, gerçekliktir. İstihbaratçı edasıyla habercilik yapmak, gizemli görünerek gerçeği perdelemek meslek ilkelerine aykırıdır. Kontrgerilla ve Gladio yöntemleri kullanarak, yasadışılığı meşru gösterme gayreti de aynı şekilde gazetecilik değildir. Gazetecilik, olay ve olguların tüm yönleriyle gerçekleştiği şekliyle okuyucuya aktarmaktır. Aktarılan gerçeklik eksik bırakılamaz. Bilgi eksik, yanlış veya yanlı olarak topluma aktarılamaz. Bilgi kirliliği ile toplum boğulmaya kalkılamaz. Bilinçli ideolojik ve menfaate dayalı çabalarla yalana gerçek giysisi giydirmek meslek ilkelerine aykırıdır. Gazetecilik mesleği hesap verilebilirliği, adil olmayı, çıkar çevrelerinden bağımsız hareket etmeyi gerektirmektedir.