2016 yılının Kasım ayında Antalya'nın Manavgat ilçesinde arkadaşa Harun var iş ile evden çıkan ve bir daha kendisinden haber alınamayan Murat Ünal'ın Ailesi polise kayıp başvurusunda bulunmuştu. Ayrıca Müge Anlı ile Tatlı Sert programına katılan aile Murat Ünal'ı Burada da aramıştı. Kaybolduktan yaklaşık 3 ay sonra Murat Ünal'ın cesedi 2017 yılının Ocak ayında Oymapınar baraj gölü Değirmenli Mahallesi yakınlarında Çobanlar tarafından bulundu.
Ceset bulunduğunda kollarını kesilmiş göğüs kafesinin yarılmış ve üzerinde sadece şort olduğu belirtildi. Üzerinde Kimlikte bulunmayan cesette yapılan DNA testi sonucunda Murat Ünal ait olduğu belirlendi. Adli tıp Kurumu'nda yapılan incelemede ise Ünal'ın tüfeklerin 3 el ateş edilerek öldürüldü daha sonra kollarının kesilerek göğüs kafesinin yarıldığı belirlendi.
4 SANIK HAPİS CEZASI ALDI
Olayla ilgili olarak gözaltına alınan şüphelilerden Antalya barosuna kayıtlı Avukat Hicran Ceylan ile Harun varış Celalettin Ceylan Beytullah Aslan, D.V., E.A. ve T.Ç. tutuklanırken, C.C., C.K. ile Ö.A. tutuksuz yargılanmak üzere Serbest bırakılmıştı. 1400 yıllık el yazması Tevrat satmaya çalıştığı iddia eden ve Ünal'ı öldürmek suçundan tutuklu yargılanan Harun varış ve Hicran Ceylan Manavgat 1 Ağır Ceza Mahkemesi tarafından ağırlaştırılmış ömür boyu, Beytullah Altuntaş ömür boyu ve Süleyman ceylan ise 18 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Mahkemede diğer sanıkların ise beraatine karar verildi. Ayrıca 1400 yıllık tevratın bunun olmadığı belirtilen mahkemede dosya ayrıldı. Antalya Bölge adliye mahkemesi 4 Ceza Dairesi itiraz üzerine Mahkeme kararını görüşerek kararı Aynen kabul etti.
AİLE, KARARI YETERLİ BULMADI
Murat Ünal'ın Ailesi mahkeme kararının ardından kollarının hala bulunamamış olması nedeniyle mezarının kapat alamadığını söyledi. Kardeşinin kayıp organlarının bir an önce bulunmasını istediklerini söyleyen Murat Ünal'ın ablası Ümmü Ünal, mahkemede verilen kararın tam anlamı ile kendilerini tatmin etmediğini Özellikle de sizin taşınması konusunda hâlâ kapaklarında soru işareti olduğunu söyledi.
'KAYIP KOLLARI BULUNAMADI'
Ümmü Ünal açıklamasında cinayetin işkence sonucu gerçekleştirildiğini ve kardeşinin kollarının kesildiğini belirterek, "Kardeşimin kolları bulunamadı. Kollarla ilgili hiçbir soru sorulmadı. Sanık Hicran Ceylan, kolların bir poşet içerisinde kendisine getirildiğini ve leş gibi koktuğunu anlattı. 'Ben ilgilenmedim, gidin dedim' dedi. Cinayetten sonra özellikle aralarında o kadar kopmaz bir bağ, o kadar sıkı bir ilişki var ki bu polis tutanakları üzerinde mevcut. Kendileri üzerinde yapılan araştırmalarda, telefon görüşmeleri, yazışmaları vesairesi. Bilmiyor olması imkansız. Biz halen kayıp kolları bulunamadığı için kardeşimin mezarını bile kaldıramadık. Ne olursa olsun, eti kemiği bizim. Biz kendimize ait organları istiyoruz. Ha benim şu an taşıdığım kol ha Murat'ın kolu. Benim için o kadar önemli, başkaları için bir önem arz etmeyebilir ama benim için o kadar önemli. Kendi kolumu istiyor gibi istiyorum, bu da benim en doğal hakkım. Kayıp organlarını istiyoruz, mezarını bile kaldırtmadık bunun için bekliyoruz." dedi.
