Sağlık Bakanı Dr Fahrettin koca Siena Türkçe Hakan Çelik ile hafta sonu programına katıldı. Fahrettin Koca’nın katıldığı programda yaptığı açıklamalardan satırbaşları şu şekilde;
“Sağlık çalışanlarının çok önemsediği yıpranma payı söz konusuydu. Son düzenlemeyle birlikte o da yürürlüğe girmiş oldu. Sağlık çalıaşanlarımızın çok önemli olduğunu, onların memnuniyetinin önemli olduğunu bilerek çalışmalarımızı yaptık. Şiddet konusu da çok önemli bir madde. Şiddet kabul edilemez bir durum. Şiddet konusuyla ilgili son 4 yılın istatisatiklerine baktığımızda günlük 10-11 fiziksel şiddet olduğu, sözlü şiddet bunun 3 katı kadar olduğu bir dönemdeyiz. Bu konuyla iligli bir düzenlemenin gerekliliğ gündemdeydi, bir düzenleme yapılması gerekiyordu. Temelde toplumsal bilinçlendirmenin olmadı gerektiği kaannatindeyim. Fiziksel şartların daha da düzeltili olması gerektiğini düşünüyorum. Çalışanlarımızın yorgunluğunu, yüklerinin azaltılması gerektiğini düşünüyorum. En son olarak asayiş tedbirinin devreye girmesi gerekebilir.
ŞİDDET UYGULAYAN KARAKOLDA SERBEST BIRAKILAMAYACAK
Herhangi bir şiddet olayında şikayete konu olmadan, yani kamu davası gibi yakalanması düşünülüyor. Eskiden yakalandığında serbest bırakılıyordu. Artık karakoldan serbest bırakılmayıp, mahkemeye sevkedilecek. Karakolda serbest bırakılamayacak.
Bizim sahada gördüğümüz konu cezaların ötelendiği, paraya çevrildiği olayları çok görüyoruz. Şimdilik bu konuda bir düzenleme yok. Ancak bu konuda adalet sisteminde genel bir düzenlemenin yapılması gerektiği kanaatindeyim. Bu olayı da yer yer gündeme getirmeye çalışıyoruz.
ŞEHİR HASTANELERİ ÜNİVERSİTELER HASTANESİ OLACAK
Kanun tasarısında çok gündeme gelmedi. Bundan sonraki dönemde birden fazla üniversite ile işbirliği ile birlikte kullanım protokolü yapabiliyor olacak. Birçok markalaşmış ünversitelerimizle işbirliği yapabiliyor olacak. Şehir hastanelerini üniversiteler hastanesi haline getirecek yapıyı kurmuş olacağız. Özellikle üniversitelerle işbirliği içinde çalışılacak ve birlikte kullanım sağlanacak.
Şehir hastanelerinde hasta garantisi konusunda yanlış kanılar var. Buradan çok net ifade ediyorum. Şehir hastanelerinde ne Sağlık Bakanlığı ne de Hazine va Maliye Bakanlığı hiçbir şekilde borç üstlenim anlaşması imzalamamıştır. Şehir hastanelerinde muayene veya poliklinik hizmetlerin de ne de ameliyat doluluk oranında ne yatak doluluk oranında ne hasta sayısında herhangi bir garanti yoktur. Çok net bir şekilde ifade ediyorum.
Peki, olan nedir? Görüntüleme ve labaratuar hizmetlerinde ilk yüzde 70'e yüzde 40'a indirim alıyoruz.
SAĞLIK TURİZMİ GELİRLERİNİ ARTTIRMAYI PLANLIYORUZ
Sağlık trizminde son dönemde ciddi oradanda artış oldu. 1,5 milyar dolar elde ettik. Ancak bunu yeterli bulmuyoruz. 5 kadına kadar çıkarılmasını hedefleniyoruz. Beyin cerrahisi, estetik, göz, organ nakli konularında çok önemli konuma geldik.
ORGAN BAĞIŞI KONUSUNDA TOPLUNMSAL BİLİNÇLENMEYE İHTİYAÇ VAR
Organ bağışı ve organ naklinge geldiğimiz nokta şudur: Daha daha çok bağış yoluyla yapılmaktadır. Kadavradan olan düşük. Bu da bizim geleneklerimiz etkili. Kadavra noktasında genel bir bilinçlenme olmadığını görüyoruz.
SAĞLIKTA TASARRUF TEDBİRLERİ
Sağlıkta tasarrufun etkili olabileceğini inanmıyoruz. Sağlıkta tasarrufu düşünmek istemiyoruz. Geçen yıl toplam yapılan amaleyiat sayısı 13,5 milyon. 2018 yılına 14,7 milyon olarak rakamların olacağını görüyoruz. Dünyanın hiçbir yerinde böyle genel sağlık sigırtası yani 81 milyonu kapsayan bir sağlık sistemi olduğunu görmüyoruz. Tüm vatandaları doğduşundan itibaren kapsayan tek ülke bizim. Diğer bir konu ilaçtır. Ruhsatı olan her ilaç geri ödeme kapsamındadır.
KUR DALGALANMASINI FIRSATA ÇEVİRMEK İSTEDİLER
Kenser ilaçlarının temin edilememesi kosusunu da açıklamak isterim. Dolar'daki dalgalanma yer yer bazı firmalar tarafından fırsata çevirilmek istendi. Bunlarla mücadele ettik. Dünyada üretimi bir firma tarafından yapılan 2 ilaçla ilgili Kasım ayında sorun yaşanabileceği ile ilglii ihalesini çıktık. Dolardaki dalgalama nedeniyle daha fazla zam beklentisi olan firma ihaleye girdi sonra yüzde 71 oranında indirim sağladık.
MR ve tomografi başına görüntü sayısı OECD ortalamanın üzerinde. Bununla ilgili bir e-Nabız sistemimiz var. Bundan böyle e-Nabız'da hangi ekime gittiğimi, hangi tetkikleri yaptığımıza online olarak oluşabilmek mümkün.
İlk kez buradan açıklıyorum implant tedavisinde üniversite hastanelerini de dahil ediyoruz.
TÜTÜN TÜKETİMİNDE TEK TİP UYGULAMASINA GEÇİYORUZ
Uygulamada bazı sorunlar olduğunu görüyoruz. Mecliste destek veren vekillerimize de teşekkür ediyorum. Türkiye'de ilk kez tek tip sigara uygulamasına geçiyoruz. Cumhurbaşkanımızın onayından sonra devreye girecek. Biz yeni dönemde çapraz denetimlerimiz söz konusu. Yer yer uygulamada sorunlar ve kakapı alanda istismarlar olduğunu gördük. İncelemelerimiz daha yoğun devam edecek. Toplumu bilinçlendirici yaklaşımları, bir eylem planı dahilinde yapacağız.
Biz ilaçta, ameliyat vb uygulamalar hiçbir sorun oluştumamak noktasında gayret içerisindeyiz. 44 bin adetten oluşan şehir hastanelerinin devreye girmesi dışında, 2023 yılına kadar olan süreçte sağlık yatırımlarını daha önce planladığı gibi devam ediyor olacak. Kamu özel işbirliği dışında 2023 yılına kadar ayrıca 14 bine yakın hastane inşaatımız tamamlanıyor olacak. Şehir hastaneleri 44 bine ilave olarak 14 bin yatak ilave gelecek. Bunlara paralel olarak ilgili personel alımı devam ediyor olacak.
PERFONMANSA DAYALI SİSTEME GEÇİYORUZ
Mecliste sağlıkla ilgili kanun taslağı çok konuşuldu. Özellikle gündeme gelmeyen bizim ise çok önemsediğimiz bir madde var. 21 üniversite ile işbirliği, kullanım protokolümüz var. Uygulama hastenesi bunlar. Bunun dışında sağlık bilimleri üniversetemiz var 53 hastenemizin işbirliği anlaşması var. Kanunda geçtiği şekilde bundan sonraki süreçte 'birlikte kullanım' anlaşması yaptığımız üniversite hastanesini performasa bağlı sisteme geçiyoruz. Kanun gereği 3 ay içinde bu uygulamaya geçmemiz gerekiyor. Eğitim ile ilgili bir yaklaşım içinde olmadığımız kanısı çok yayğın. İşbirliği yaptığımız üniversitelerle projelerdeki yürütücülüklerini ele alanlarla ilgili performansa bağlanacak. Bu son derece önemli.”
