İstanbul’da bu kadarına pek dedirten bir olay meydana geldi. 39 yaşında olan ve 20 yıldır evli olan M.G, eşinden gördüğü işkencelere sonunda dayanamayarak sığınma evine yerleşti. M.G, evli oldukları süre zarfında eşinin kendisine işkenceler yaptığını söylerken, köpekle bile ilişkiye girmeye zorladığını söyledi. İşte olayın detayı…
İstanbul’da resmen vahşeti anımsatan bir olay yaşandı. M.G 20 yıl önce A.E ile evlendi. Fakat bu evliliğinde aradığı mutluluğu bulamadı. Çünkü kadının kocası ona vahşeti anımsatacak bir evlilik yaşattı. Yaşadığı işkencelere dayanamayan M.G 2010 yılında savcılığa suç duyurusunda bulunup sığınma evine yerleşti. M.G eşinin ona işkencede bulunduğunu yüzünü jiletle kestiğini, ayağını kırdığını, üzerinde sigara söndürdüğünü piknik tüpüyle kalçasını yaktığını ve bunlar yetmezmiş gibi kızgın telle de işkence yaptığını söyledi. Bunların yanı sıra M.G, eşinin kendisini zorla köpekle ilişkiye de soktuğunu söyledi.
KOCASI İFTİRA DEDİ
Kadının kocasının avukatı ise mahkemede “Bu süre geçmiştir. Yaralanmaların ne şekilde, kim tarafından ve ne zaman gerçekleştiği hususunda kesinlik yoktur. Cinsel saldırı suçu açısından da soyut ve itfiradan öteye gitmeyen beyanların dışında delil de bulunmamaktadır" derken, A.E de suçlamaları kabul etmeyerek "Bana atılan büyük bir iftiradır. Şaşırıyorum” dedi.
AYAĞIMI KIRDI TEDAVİ ETTİRMEDİ 6 AY EMEKLEDİM
M.G ise mahkemede verdiği ifadede "Cinsel saldırıya uğradıktan sonra aradan bir zaman geçti. Sanık beni tekrar döverek ayağımı kırdı. Ben, 6 ay kadar tedavi olmadan evde emekleyerek yürüdüm. Ayağa kalktığım zaman da çocuklarla birlikte müracaatta bulundum" dedi. Mahkeme ise 6 aylık süre zarfında şikayette bulunulmamasından dolayı davayı düşürdü.
M.G’nin eşi A.E ise cinsel saldırı suçundan 3 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
TEHDİT VE ŞİDDETTEN ŞİKAYETE GEÇ KALMIŞ
Şişli Kaymakamlığı İnsan Hakları Kurulu Üyesi Avukat Dilek Şahbaz, ise konuyla ilgili açıklamalarda bulundu.
Şahbaz:
"Erişkinlerde TCK'ya göre cinsel saldırı suçlarının şikâyete tabii olması kabul edilemez olsa da bu bir gerçekliktir. 6 aylık hak düşürücü süreye tabiidir, ancak söz konusu olayda şikâyet iradesinin ortaya konulmasını engelleyen hile, cebir, şiddet, tehdit var. Bu nedenle mağdur uğradığı zincirleme saldırıların etkisi altında tehdit ve baskı hissederek şiddete maruz kaldığı için geç kalmış. Kurtulur kurtulmaz şikâyet hakkını kullanmış. Bu nedenle kabul edilmesi gerekir. Zira şikâyet sürecinin başlangıcı, tehdit ve baskının ortadan kalktığı ve sağlıkla hareket edebildiği zamandır." dedi.
